28 Temmuz 2008 Pazartesi

şikayet dilekçesi...


emanetini kaybediyoruz atam
öğütlerini unutuyoruz atam
o sözün bile manasını yitirdik; kaybettik yolumuzu
"atam izindeyiz"
pazartesi çalışmaya başlayacaz atam...

doğum günü kutlaması...


doğum günün
ve
hergünün mutlu olsun kedicik

27 Temmuz 2008 Pazar

alt yazı...

-hiç bir yere bağlı olmadan, bu şekil(evsiz fakir)nerde akşam orda sabah tarzı, hayatı kendin mi seçtin

"evet hava yeterince var ve yeterince boş beyaz kağıt;hayat pokere benzer elindeki kartları kullanacaksın bazen as toperle dünyaları götürürsün, bazen dört kızla elinde ne var ne yok alırlar.bir sonraki elin sana ne getireceği belli olmaz, bakın dün bir parkta uyuyordum, bugün sizinle birinci sınıf bi lokantada kaliteli fransız şarabı içiyorum...
...
-sicak havayi yagmuru nu firtinasini
yani oradayken sikayet ettigim herseyi özledim
-yani orda bunlar yokmu
-ayni degilll
-ya sen fena halde bizi özlemişsin yaa
-samsun la bir mi antalya, samsumda ozledin bisiyler yok mu hic
fena vallahi yasamayi ozledim turkiyede sadece gormek yetmez
-bak sevdiğim insanların olmadığı yerdir gurbet
sevdiğim insanları bir araya topladığım yer memleket
samsunu özlerim ama samsuna gidince antalyayıda özlerim
hatta istanbulu özlerim
hatta hiç görmediğim halde münih'i moskova'yı minsk'i ve new yorkuda özlerim
çünkü oralarda sevdiğim insanlar var
-oyle degil ait oldugu bir yer vardir insanin
-ben hiç bir yere ait değilim
-oraya aitsindir koptun mu oradan, yarımsındır
-yok öyle bir yer
-nerde olsAN ÖZLEYECEĞİn BİRİLERİ VEYA BİŞEYLER OLACAK
-eger uzak bir yer uzun sureligine gitsen anlarsin oyle sehirrler arasi yasamayla anlamazsin
-YA gezegenler arası yaşasamda değişmez fikrim
çünkü ben gönül adamıyım
mesafeler metre ile değil bende
-yasamadin ki bilesin
-yasasan bilirsin
-herşeyi yaşamak gerekmiyor bilmek için
yaşayınca herkes bilir
önemli olan önceden görebilmek
-davulun sesi uzakdan hos gelir
-sana hoş geliyor işte
-herkes icin konusacak sey vardir
ama yasayinca baska
-biz neyi tartışıyoruz allahaşkına
-ne biiliim yaaaaa
-ben diyorum ki benim özlediğim şeylerle aranda gönül mesafesi vardır
sen taş toprak hava su özlüyorum diyorsun
-cok ozluyorum ariyor um yani oralarda olmayi
-tamam bende öle diyorum ama dahası var diyorum
buraya gelince orada özleyeceğin hç bişey olmayacakmı
-turkiye de yasamak nedir biliyorum yani bunu bile bile bunlari dusunuyorum
baska bisiy buuuuu
-elimizdekilerle mutlu olmayı öğrenemezsek, hayatta mutlu olamayız hiç bir zaman, hiç bir şey bize yetmeyecektir çünkü...
-ben o davulu yakindan da dinledim yani
-mavi dünya üçgün ve sevdiklerinle geçir o üçgünü...gerisi hikaye
-mutluluk diye biy yok dermisim yeni bir tartisma konusu acarmisim neyse
-yok zaten bu kafayla olmaz
-gece 12 olacak benim ise gitmem lazim yarin erkenden
ben ufak ufak toparlayim konuyu
- burad sabah olmak üzre,goodnight, mavi rüyalar, kendine iyi bak :)
ve özlemeye devamet
ne kadar özlersen kavuşunca o kadar sıkı sarılırsın
-bi de sey var gozden irak olan gonuldende irak olurmus
- yaaaa! sen git yat sen
çekilmiyorsun uykusuzken
-okkk by

hayat...


bir filenin içinde balık olabilirdim
sen beni hiç tanıyamazdın
belki tanışırdık
çatalı saplardın böğrüme
limonu sıkardın üstüme
ama
ben damarlarında dolaşır
uğrardım yine kalbine...

sıraüstü yazısı...


mersin üniversitesi turizm otelcilik bölümü sınıflarından birinde sıranın üzerinde yazıyor; 1996

dışarda bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor,benim hiç yağmurda elele yürüyebileceğim bi sevgilim olmadı; olsaydı bile bu yağmurda s..seler dışarı çıkmazdım...

ismail zaman zaman ismailin yarısı...


zaman
bazen akar gider önümüzden
korkarız,ürkeriz o
bize aldırmadan çekip giderken

26 Temmuz 2008 Cumartesi

babannemi hatırladım


ben ne zaman babannemi görsem sarılıp "nasılsın babanne" derim
o da bana "iyiyim yavrum sen nasılsın der
bir gün kapıdan içeri girdim
"sana getirdiğim çam fidanları ne oldu babanne" diye sordum
babannem cevap verdi
"iyiyim yavrum sen nasılsın"
anladım ki babannemin kulakları artık iyi duymuyor ezberden konuşuyor:)

tek bilinenli denklem


sen benle mutlu olamayacaksın
ben sensiz,
bildiğim bir şey var
gidiyorsun
umarım sen mutlu olursun...

yorumsuz...

25 Temmuz 2008 Cuma

yeni tanıştırıldım

bir mevsim dönüşürken diğerine,
altın sarısı geçişleri
karanlığa hapsediyordu toprak
-ki toprak aşktan önceydi
hep aynı vedada kaldığımı gösteriyordu
kaybolduğum mor kuytuluk
unutur olmuştum düşlerimi sokaklarda
-ki düşlerin öznesi yoktu
bakışlarımla avuçluyordum
öfkeme yapışmış kan pıhtılarını
esriyen acıların son demini yaşıyorum
-ki yaşam ölümün ilk adıydı…

...

Ben

avuçlayabilir misin karanlığı
sonlandırabilir misin bıçaksırtı bekleyişleri
durdurabilir misin kendini…
hayır
kaybedişlerin efendisisin sen
rezil, aptal ve ahmak…
çarmıha çivilenmiş iraden
düşlerin etrafını çevreleyen dikenli tellerin var.
geçmişte yaşadıkların ile geleceğe ait ipoteklerin,
her an patlamaya hazır özlemlerin…
korkma aynalar yalan söylemez sana
gözyaşların imrendirir timsahları
kabil’in habil’i öldürüşü kadar acımasızdır nurdan yoksun vicdanın
durmaksızın yokluğunun acısını içersin beyaz yürekli ülkenin
ve bilirsin;
ayrılığım sertliğini,
kendi ölümünün yumuşaklığı bertaraf eder yalnızca
...
Bir Beyaz Ölüm

aç gözlü kargaların
kan kokan nefeslerinden korurken
kendimizi
ölümler dost oldu aşkımıza
metal bir soğukluk kaplıyordu cümlelerimizi
ateşle oynayan bir yalandı dudaklardan dökülen
/biz aşıktık
gülüşün
sisli bir yalnızlıktı/
ayrılırken
iğreti bir yaşam vaat ediyordu düşlerimiz…
bakışlarımıza kar yağıyordu
bir beyaz ölüm kaplıyordu gözbebeklerimizi
sığınak anların efendisi
...

A Hali

sığınak anların efendisi
ay’ın intiharını izlerken güneşten
anlat bana
aşkın ‘a’ halimi acı olan
yoksa
gecenin zifiriliğine kan damlatması mı
aşkı acı kılan
...
Eylül Ölümleri

bir resmin peşi sıra ‘ıslak adımlarla’ aranan ne varsa
-aşka, yani sana dair-
kaybettiğim bütün yüzlere denk düşürüyordu yokluğunu…
/hiçbir ayrılık güzel değildi ölüm kadar. oysa ki
güzel olur derlerdi ‘eylül ölümleri’/
bu yüzden olsa gerek, git de diyemiyorum..kal da.
iki yokluk arasında kayboluş..
zamanın son nefesini çekiyorum içime.
susmanın ölüm.
ölümün eyvallah diye beklendiği bir kapı
aralığında.
gözlerimde karanlığın sessizliği…
ne kadar uzun zaman oldu
-unuttum-
yalvarmaya durmayalı geceye…
bir kadavra öpüşü soğukluğu sararken bedene…
/çizilmemiş bir resme veremediğimiz ruhun,
yaşanabilirliğini hiç görememek mi bizi delirten..
yoksa morgunda bekletilen cesedin gözlerindeki
hikayenin sonunu bilememek mi
yaşamı anlamlı-anlamsız kılan/
ruhuna dokunuyorum
ellerimde yalnızlık
git de diyemiyorum…kal da.
yusuf’un bakışlarındaki mermer saraylara hapsettiğim
resmin,
bende tamamlayamadan esaretini,
darağacına göndereceğim bütün sisli ‘sin’leri…
ve o ‘sin’lere inat seveceğim
tanrısal masumluğunda seni…

rasih yılmaz

23 Temmuz 2008 Çarşamba

akla zarar dialoglar...


-benim dünya kadar param var, hiç bir şeye ihtiyacım yok...
-var...! o para dediğin şeye ihtiyacın var en başta. ihtiyacı olmamak senin anladığın tarzda bişey değil.benim hiç param yok çünkü ona ihtiyacım yok,su bedava ,hava bedava diyor şair...yiyecek para olmadan bulunamaz bi durumda ise yemem yemeğede ihtiyacım yok 65 gün ila 100 gün içinde ölürüm ve ölürken zerre hayıflanmam yaşamayada ihtiyacım yok...dünya üç gün o üç günü güzel bir evde de yaşasam bitecek sokakta da geçecek farkı yok,somon fileto yesem de geçecek, aç kalsamda;dünyanın en güzel yerinde en güzel kadınıylada olsam geçecek, çölde yapayalnız olsamda farkı yok benim bu dünya ve ona ait hiç bir şeye de ihtiyacım yok ama sen bütün bunlara köpekler gibi muhtaçsın...
-sen...sen hayatından vaz geçmişsin
-hayır...!ben hayatın manasına vardım yada yönüm bu en azından...
-ama dünya güzel yaşamak güzel
-doğrudur ama geçicidir güzellik bilmezmisin, su gider kum kalır, kumun değerini bilmek lazım
-su dünya anladım ama kum ne?
-kum sensin dünya değişir ama sen hala sensindir...
-yani bu dünyadan tamamen vazgeçip öteki hayatımıza mı hazırlanalım diyorsun?
-hayır...!bu dünya da yaşa ama bu dünyaya aşık olma,bağlanma,bu dünyaya kazık çaksan olmaz ; perde açılır ne şah kalır ne şahbaz

ızgarası daha güzel olmazmıydı...

bu bir tehdit mi?

kaplunbağa kafasına kelebek konmuş gibi...

saat kaç?

21 Temmuz 2008 Pazartesi

miço "orhan veli yazmış paylaşmak istedim" diyor

AÇSAM RÜZGARA

Ne hoş, ey güzel Tanrım, ne hoş
Mavilerde sefer etmek!
Bir sahilden çözülüp gitmek
Düşünceler gibi başıboş.
Açsam rüzgara yelkenimi;
Dolaşsam ben de deniz deniz
Ve bir sabah vakti, kimsesiz
Bir limanda bulsam kendimi.
Bir limanda, büyük ve beyaz...
Mercan adalarda bir liman..
Beyaz bulutların ardından
Gelse altın ışıklı bir yaz.
Doldursa içimi orada
Baygın kokusu iğdelerin.
Bilmese tadını kederin
Bu her alemden uzak ada.
Konsa rüya dolu köşkümün
Çiçekli dalına serçeler.
Renklerle çözülse geceler,
Nar bahçelerinde geçse gün.
Her gün aheste mavnaların
Görsem açıktan geçişini
Ve her akşam dizilişini
Ufukta mermer adaların.
Ne hoş. ey Tanrım, ne hoş,
İller, göller, kıtalar aşmak.
Ne hoş deniz deniz dolaşmak
Düşünceler gibi başıboş.
Versem kendimi bütün bütün
Bir yelkenli olup engine;
Kansam bir an güzelliğine
Kuşlar gibi serseri ömrün.

dönmezse mutludur zaten

Eğer birini seviyorsan
O’nu serbest bırak…
Dönerse senindir;
Dönmezse zaten hiç senin olmamıştır…

ziya can'ın kardeşi...

akla zarar dialoglar

-doktor bey iki hafta sonra düğünüm var kemik suyu içsem bu kırık 1 haftada kaynar mı?
-kemiği yutsan bile üç haftadan önce kaynamaz...

şaşırmış


neo hiç satanist görmedin mi daha önce

kervan


göçtü dost kervanı
sür meloy meloy

rio


fotoğrafcılık bu işte

19 Temmuz 2008 Cumartesi

anneciiimmm seni seviyorum yaaaaa...

IYI YAPILMIŞ BIR IŞI TAKDIR ETMEYI: 'Bana bakin, çıkın birbirinizi dışarda gebertin, evi daha yeni
temizledim...!!!'

DUALARIN GUCUNU: 'Yat kalk dua et ki baban müzik setinin bozulduğunu
farketmedi...'

ZAMANA KARŞI YARIŞMAYI: 'O oyuncaklarını topla yoksa bi tekme attığım gibi hepsini karşı
sahilden toplarsin..'

MANTIKLI DÜŞÜNMEYI: 'Ben öyle dıyosam öyledir...!!!'

İLERİ GÖRÜŞLÜ OLMAYI:
'Çıkmadan Önce temiz bi Çamaşır giy.. yolda Allah korusun başına
bişi gelir kirli çamaşırla etrafa rezil olursun.'

HAYATIN TRAJIKOMIK YANLARINI:
'Sen daha orda gülmeye devam et, birazdan ben seni tam güldürücem... '

HAYATIN ÇELİŞKILERLE DOLU OLDUĞUNU:
'Kapa çenenı ve çorbanı iç ..!!'

DAYANIKLI OLMAYI:
' O ıspanak bitene kadar sofradan kalkmak YOK..!!!'

HAVA RAPORU TAHMINI YAPMAYI:
' Şu dağınıklığa bak... yabancı biri görse odanın ortasından kasırga geçmiş sanır...'

ABARTMAYI:
'Sana 500 bin defa söyledim kirli ayakkabılarinla içeri yürüme diye..!!'

DAVRANIŞ PSİKOLOJİSİNİ:
'Babana çekiceĞine biraz bana çekseydin noolurdu ...'

OLAĞANÜSTÜ DURUMLARA HAZIRLIKLI OLMAYI:
'Dinleme bakalım anne sözü dinlemee...!!! 'Kafana meteor düşücek kenara çekil' diye bağırsam onu bile dinlemez sin di mi......!!!!'

KISKANMAYI:
' Dünyada senin annen baban gibi mükemmel bi aileye sahip olmayan kaç milyon çocuk var biliyo musun...'

SABIRLI OLMAYI;
'Baban eve gelsin, sen görürsün''

HAKKIMIZI ALACAĞIMIZI;
'Eve vardığımızda ben bilirim sana yapacağımı'

DİYALOG KURMAYI; 'Sana bir şey sorduğumda cevap ver...!!'
'Ne söyleyeyim anne?'
'Sus!! Bana cevap verme!!!'

TIP BİLGİLERİNİ;
'Gözlerini şaşı yaparken bir gün öyle kalıvereceksin, göreceksin gününü'

-damar damar üstüne binmiş
-anne tıpta böyle bişey yok
-dur ekmek çiğneyip saralım
-anne ekmeğin buna bi faydası olmaz...

"oğlum dur atlama ordan belin çıkacak"


OLGUN OLMAYI;
'Bu tabağın hepsini bitirmezsen asla
büyüyemezsin.'

GENETİK BİLGİLERİ;
'Sen de o lanet olası babana çektin.'

BİLGELİĞİ;
'Benim yaşıma gel de anlarsın o zaman.'

V E ...

ADALETİ; 'Bir gün senin de çocukların olacak.. inşallah onlar da sana senin şimdi bana yaptıklarını yaparlar...'

bankacılık böyle bişey

Adamın biri bir bankaya girmiş ve bankadaki görevli kadına;
- ...ına kodumun bankasında boktan bir hesap açtırmak istiyorum
demiş.Kadın bir anda böyle bir laf beklemediği için şaşırmış ve
afallamış...
Afedersiniz anlayamadım tekrar eder misiniz?' demiş.Bunun üzerine
adam; - ...ına kodumun bankasında boktan bir hesap açtırmak
istiyorum' demiş tekrar. Kadın çok bozulmuş ve;
Aman beyfendi sözlerinize dikkat edin lütfen ve lütfen ne istediğinizi
kibarca söyleyin' demiş.
Neyse adam da hiçbir değişme yok aynı lafı tekrar takrar söylemiş...
En sonunda bankadaki kadın dayanamamış ve;
Ben sizi müdürümün yanına götüreyim derdinizi ona anlatın demiş.
Müdürün yanına gitmişler. Adam gene aynı şekilde müdüre isteğini
iletmiş. Müdür;
Beyfendi elemanım son derece haklı bu şekilde konuşursanız
korkarım size yardımcı olamayacağım, lütfen bu şekilde
konuşmanızınnedenini anlatırmısınız?' demiş. Bunun üzerine adam;
Azına sıçtımın sayısal lotosundan en büyük ikramiye bana çıktı ve bunu
.....ına kodumun bankasında boktan bir hesap açtırarak değerlendirmek
istiyorum' demiş... Bu lafı duyan müdür eliyle bankadaki
bayanı işaret ederek yüksek sesle adama;
've bu orospu size yardımcı olmuyor haaa...?'

15 Temmuz 2008 Salı

dalgalıdır denizim...


dalgalıdır denizim ve bu yüzden tenhadır kıyılarım.

bazen "hayat bu kadarmış" dersin,
ve bunu derken hiç hayıflanmazsın
işte bütün mesele budur

ölürken hayıflanmamak...

6 Temmuz 2008 Pazar

fotoğrafya


-kadınlar kargalara benzer, parlak şeyleriseverler;onları kulaklarına burunlarına ve göğüs uclarına takmayı severler
-kargaların göğüs ucu varmı
(bir filmden alıntı)

-susarmısınız
-evet susarız ve susayınca da su içeriz
(bir reklamdan alıntı)

uzun ince bir yoldayım
gidiyorum gündüz gece
(bir şarkıdan alıntı)

3 Temmuz 2008 Perşembe

çay

ÇAY'I ÇOK SEVDİĞİMİ SÖYLEYİNCE, YAŞLI BİR TEYZE ANLATTI GEÇENLERDE...
BAK HOCAM DİYE BAŞLADI SÖZE:
ÇAYIN ALT DEMLİĞİ EVDEKİ KAYNANADIR ; DEVAMLI KAYNAR DURUR.. .ÜST DEMLİK
EVDEKİ GELİNDİR ;ALT DEMLİK KAYNADIKÇA O OLGUNLAŞIR,DEMLENİR... GELİNİN
KOCASI İSE BARDAKTIR ;BİRAZ KAYNANA DOLDURUR ONU BİRAZ DA GELİN... ÇOCUKLAR
ÇAYIN ŞEKERİDİR ; TAT VERİR...GÖRÜMCE İSE ÇAY KAŞIĞIDIR ; ARADA BİR GELİR
VE
KARIŞTIRIR GİDER... KAYNATAYA GELİNCE; O DA BARDAK ALTIDIR ; DÖKÜLENLERİ
BİR ARAYA TOPLAR... ÇAY DEYİP TE GEÇMEMEK LAZIM DEMEK Kİ ...DURMAK LAZIM

HIC SONU OLMAYAN FIKRA OKUDUNUZ MU???

BUYRUN

patron sekreterine; Bir haftalığına iş için yurtdışına çıkacağız. Ona göre hazırlan. Sekreter kocasını arar :Patronla bir haftalığına yurtdışına çıkacağız. Sen başının çaresine bakarsın.Kocası sevgilisini arar .. Karım bir haftalığına yok. Bu haftayı beraber geçirelim. Sevgili Özel ders verdiği minik çocuğu arar : Bu hafta sana ders veremicem. Gelmene gerek yok. Minik çocuk Dedesini arar : Dedecim. Bu hafta dersim yok. Öğretmenim yok.Bu haftayı beraber geçirelim. Dede (1.bölümdeki patrondur) sekreterini arar: Bu haftayı torunumla geçireceğim. Gezimiz iptal oldu. Gidemicez. Sekreter kocasını arar : Gezimiz iptal oldu. Gidemicez. Koca sevgilisini arar : Bu hafta beraber olamıcaz. Karımın gezisi iptal oldu. Sevgilisi ders verdiği minik çocuğu arar: Bu hafta sana ders verebileceğim. İşlerim iptal oldu.Minik çocuk Dedesini arar : Dedecim. Öğretmenimin işleri iptal oldu. Bu hafta beraber olamıcaz. Çok üzgünüm. Dede sekreterini arar : Merak etme. Bu hafta yurt dışına çıkabileceğiz. Hazırlıklarını yap... Eeee?....