31 Ekim 2009 Cumartesi

kül kedisi...


bazen masallar hayatın içinde gerçek olur, yada biz masal oluruz hayatın dışına çıkarız...

masallara inandım
sen, saat geceyarısına yaklaştığında apar topar kalkıp gidince
ve ben elimde gecenin hatırası bir votka şişesiyle
başbaşa kalınca
bir sonbahar gecesiyle...

para...


bir komedi programında seyrettim tv de evlenme programı ile dalga geçiyorlar. adama soruyor sunumcu oynak hatun
" efendim daha önce evlendinizmi"
cevap "elime kadın eli değmedi"
"aaaaa 70 yaşında adamsınız nasıl oldu da evlenmediniz ne iş yapardınız"
"hiç bi iş yapmadım hayatımda, evde otururum sokağa da çıkmam"
" aaaaa bildiğimiz odun yahuuuu, peki nasıl geçiniyorsunuz?
"babamdan bana 20 tane apartman kaldı 200 daireden gelen kiraları toplarım başka bişeye zamanım kalmaz" deyince birden talipleri artar adamın, kapışılır, kavgalar edilir...

internetten baktım, komedisini yaparken hiç abartmamışlar, gerçekten durum böyle... neden böyle bi toplum olduk? Neden bir erkekle bir kadın yeni tanıştıklarında ilk soru ne iş yapıyorsun oluyor? neden para varsa ,varsın karaktersiz olsun anlayışı bir hayli çoğaldı?
sadece oda değil, önceden esnaflık vardı hilesiz hurdasız iş yapılırdı; şimdilerde esnaflık insanları kandırma sanatı haline gelmiş. kimse haramdan korkmuyor artık,kimse kul hakkı yemekten imtina etmiyor artık. eskiden hırsızlık bile başka çaresi kalmayan insanların yaptığı bir şeydi, şimdi nerdeyse hepimiz hırsızız…sen hiç hırsızlık yapmadın mı? hadi ordan komşunun kablosuz internetinden faydalanmadın mı hiç? fatura kuyruğu beklerken önlere doğru ilerleyip başkasının hakkını çalmadın mı hiç? Keşke sadece bu kadar küçük olsa hırsızlık, rakam o ki her altı dakikada bir ev soyuluyor. sebep para yada parasızlık mı? hayır tek sebep o değil, her yeni nesil ahlaki değerleri daha düşük bir nesil oluyor, her yeni nesle törpülenmiş bir ahlak teslim ediyoruz... sonuçta her yol okapıya çıkıyor...

Galiba tarihte en gerçek lafı Korsika asıllı fransız lider napoleon söylemiş
“para para para”
ileri görüşlü olmak bu olsa gerek … kendimize itiraf edemezsek bile her şeyi para için yapıyoruz;
samimiyetimizi kaybediyoruz…

30 Ekim 2009 Cuma

aykut ve bekirin ilişkisi...

geçen gün galatasaray bucaspor maçını seyrediyordum; spikerler bazen cümleleri tamamlamadan bir sonraki cümlenin yüklemi ile bitirirler ve ortaya aykutla bekir arasında bişey varmış gibi bir durum çıkar:)))

" bekir bekir bekiiiiiiiiiir aykutun kucağındaaaaaa" ( cümlenin aslı şudur bekirin attığı şut ve top aykutun kucağında kaldı)

bekir yina sahne alır " bekir bekir bekiiiiiiiiir aykutta kaldı"

bekir abi ne iş:)))))))

29 Ekim 2009 Perşembe

bu ne mene gidiştir tarantabau

Cumhuriyet bayramı;
Cumhuriyeti kuruluşunun 86. Yılında çoşkuyla kutladık ancak ben başımı iki elimin arasına koyup biraz düşündüm… cumhuriyetin düşmanları her dönem oldu ve her daim olmaya devam edecek. Ben hiçbir zaman cumhuriyeti yıkmaya kimsenin gücünün yetemeyeceğine inandım, hatta buna inanmaya da devam edeceğim.

Benim korkum başka; biz çok kolay bölünüyoruz… orta asyadan bu yana oynanan bi oyun bu; böl, birbirine düşür, zayıflat, yok et. İkibin yıldan fazladır bu oyun oynanır bizde ikibin yıldan fazladır bu oyuna hep geliriz. Çinlilerde yaptı bunu Romalılarda Avrupalılarda ve şimdi Amerikalılarda yapıyor.
Çok kolay bölünüyoruz,
Yine oyuna geliyoruz
Yine savaş tamtamları çalmaya başladı anadolunun her bir köşesinde
Yine kan akacak nehirlerce
Yine ağıtlar yakılacak Kürtçe, Türkçe…

19 Ekim 2009 Pazartesi

teyzelerim :)))))

teyzemin biri elinde yanmakta olan sigarayı göstererek "bu zıkkımı 9 gündür içmiyorum" diyor, bir nefes çekiyor sigaradan " bırakcam dedim 9 gündür içmiyorum bırakmak çok kolaymış yaaaa zor diyorlar bak bıraktım 9 gün içmedim" deyip bir nefes daha çekiyor... :)))))))))

teyzemin diğeri; "mahallede gözümüzün önünde bir adamı bıçakladılar vahşet yaaaa hiç canlı bi insanın bıçaklandığını görmemiştim" "teyze sen daha önce ölü bi insana bıçak darbeleri indiren birine şahit oldun mu?:)))" "hayır da öyle işte adam kendini yerde tekmeler savurarak kurtardı hastaneye kaldırdılar mahallede bir kişi şahitlik etmedi herkes gördü ama görmedim dedi insanlık ölmüş yaaaa" "tizem sende görmüşsün olayı sen niye şahitlik etmedin?:))))) "nasıl edeyim herifler balici tinerci yarın banada saldırırlar" :)))))))))))))

15 Ekim 2009 Perşembe

samsun notları


ilk adımın sarsıntılarının hala kulaklarda çınladığı yer samsun...

ve balıkçıları oltalarını atmışlar karadenize :)

ve samsun sırtını canik dağlarına yaslamış karadenizi seyrediyor hala...

5 Ekim 2009 Pazartesi

hayat...


çocukken aklımızdan geçen herşeyi dan dan dan kurşun sıkar gibi söylerdik herkesin yüzüne, şimdi neden yapamıyoruz?

biz büyürken hayat bize insanlardan saklamamız gereken bir yanlarımızın olduğunu öğretir ve artık büyümüşüzdür ve ay gibi hep bir tarafımız karanlıktadır artık... kimseye "senden nefret ediyorum" "yanlış insansın" "adam değilsin" "bu sana hiç yakışmadı" hatta "seni seviyorum" bile diyemez olmuşuzdur...

ve hayat
biz bunları söyleyemezken; acaba kırılır mı? ayıp mı olur? kızar mı? utanır mı? rencide mi olur? sever mi hoşlanırmı hoşlanmazmı? diye düşünürken önümüzden akıp giden şeye denir...

amerika allah bin türlü belanı versin sen aralarından seç...

abd
uydudan dünyanın herbir noktasını vurabilecek bir silah geliştirmiş,rusya tepki verdi ama bizim umurumuz oralarda değil. silahsızlanmaya gitmek yerine iyiden iyiye yıldız savaşlarına gidiyor dünya.

tüm bunların içinde bir şey anlaşıldı biz bağımsız değiliz ki; ben bunu hep söylerdimde kimse inanmazdı, halen inanmayanlar var o başka; inanmıyorsunuz ama biz bağımsızlığımızı kaybettik. ikinci bir kurtuluş savaşı vermemiz lazım ama ikinci bir Atatürkümüz yok... bakınız başbakan abd de yahudi lobisinden gruplarla görüşüyor medyada sadece bir iki yerde haber oluyor bu, sonra o toplantılarda oylama yapılıyor türkiye israilin nükleer silahlarının denetlenmesine hayır, iranın nükleer silahlarının denetlenmesine evet oyu veriyor.

dünaynın neresinde bir karışıklık olsa altından abd çıkıyor. örnek mi afganistan, pakistan, ırak, iran,güney afrika, gürcistan, tacikistan, azerbaycan, ukrayna, afrika ülkeleri, filipinler, küba ,venezuela vesaire vesaire...
abd niye herşeye karışıyor yahuu pakistanda pervez müşerref ve rahmetli benazir butto abla arasındaki demokrasi savaşında dünyadan bir tek ses çıkıyor... abd açıklama yapıyor "pervez müşerref yönetimi bırakıp demokrasinin önünü açmalı" üçgün sonra butto suikaste uğrayıp ölüyor...sağ gösterip sol vurduruyo...

bakın çok ilginç bişey anlatacam size, moğolistan diye bir ülke var ve o ülkenin varlığından bi haber insanlar var. tabiki bu normal tv kolik bir neslin üstüne interneti yararsızlık masası üzerinde kullanan nesil geliyor, bilmezler... tv de mogolistan üzerine hiç bir haber olmaz... hiç mi doğal bir afet olmaz orda, önemli bişey, kayda değer bi olay olmaz mı hiç... ben bile çok şey bilmem mesela; başkentini bilirim "ulanbator" başKAkentini bilmem,birde 2 km kareye bir insan düştüğünü bilirim ama nerden düştüklerini bilmem :)))ve bir tanede haber hatırlıyorum mogolistan hakkında oda ne biliyormusunuz zamanın abd başkanı bush mogolistana ziyarete gitmişti :))) onun altından bile abd çıktı beaaa, kimsenin ilgilenmediği yerlerde bile abd var ...bak iddia ediyorum mogolistandan bir çıkarı var bu abd nin bişey çıkacak ordan...demedi deme ibrahim :))))

geçen gece rüya gördüm; iddaa kuponu yapıyorum pat yanımda biri belirdi aksakallı dede :))) nıchk değil siyahi bi herif sakalıda yok, baktım yüzüne barack obama len bu :))) bana diyor ki; o kupon tutmaaaaaaaaz, biz izin vermeden dandie united celticden puan alamaz o fenerbahçe gençlerbirliği maçınıda fenere oyna aziz başkan aradı rica etti üç sene şampiyonluk sözü vermiş taraftara olamazsak beni topa tutarlar dedi bi el at şu işe dedi fener bu sene kesin şampiyon dedi

korkuyla uyandım :))))))

allahım sen bu aziz yıldırımın da bin türlü belasını ver o içlerinden en uygun olanı seçsin amin...

4 Ekim 2009 Pazar

gayret! niye yerinde duramıyon?



tek kolu olmayan özürlü bir insan anlatıyor;
kolumu kaybettikten sonra çok üzüldüm. dünya bana dar geliyordu uzun süre evden dışarı çıkamadım. sonunda bir gün galata köprüsüne gittim balık tutamayacaktım artık ama en azından balık tutanları seyrederdim dedim. hüzünle imrenerek balıkçıları seyrettim ve sonra ilerde birini gördüm iki koluda omuzdan kesik olan bir özürlüydü ama çok neşeliydi sağa sola sataşıp şakalar yapıyo duvara sürtünüyo gülüyo çığlıklar atıyor. yavaş adımlarla ona yaklaştım ve sordum; nedir bunun sırrı nasıl böyle yaşama sevinci dolusun bana bi anlat yerinde duramıyorsun?

cevap verdi; abi kıçım kaşınıyo beee :)))

3 Ekim 2009 Cumartesi

manavgat notları...


11 yıl sonra manavgattayım, şehir içindeki eski otogarın yerine restaurant ve cafeler yapmışlar otogarı şehrin dışına taşımışlar nehir kenarları eski halini korumuş ama manavgat beton yığını haline gelmiş ve antalyadan daha çok banka şubesi olduğu da dikkatlerden kaçmıyor...

oturduğumuz cafenin diğer yarısında sünnet düğünü vardı ve karadeniz pidecisinin kiremitte köftesinin eski ihtişamından eser kalmamıştı ama eski bir dostla sohbet etmenin tadı hala hiç bir şeye değişilmiyor :)

yani herşey gelişiyor, şehirler değişiyor ama insanlar değişmiyor 11 yıl önce ekmek arası dönerin içine sos istediğimde sarımsaklı yoğurt atan dönerciden bi farkı yoktu cafenin bir bölümünde sünnet düğünü yapan manavgatlının 11 yıl sonra koyduğum yerde buldum onları :)))) dedimya insanlar pek değişmiyor diye değişiyor aslında yüzündeki çizgiler yada saçındaki beyazlar çoğalıyor veya göbekleniyor ama 11 yıl sonra bıraktığı yerden devam ediyor samimiyet onuda bıraktığın gibi bulabiliyorsun belki daha fazlasıyla:)) teşekkürler öslem :))) her şey için...