21 Eylül 2008 Pazar

bir tane akıllı adam yokmuş...

"sene 1982,babam tarsusta polisti 4 yılı kalmıştı emekliliğe, annem hep korku içindeydi. 19 mayıs şenliklerinde görevliydi benide götürdü, polis arabasının arka camından yolu seğrediyorum. sonra stada geliyoruzz şenlik bitiyor herkes gitmiş yerlerde çöpler var
babamın arkadaşları bir çocuğu alıkoymuşlar çocuk 16 yaşında liseli daha, polis; bu ne lan diyor bir tokat atıyor terörist mi olucan NE BU ELİNDEKİ FELSEFE kitabı böyle, diye soruyor. babam arkadaşını durduruyor bak bak bu kitabın üzerinde ne yazıyor bi bak;

ne yazıyor biliyormusun; millieğitim bakanlığı lise ders kitabı...

" bak benim o dönemde kimsenin haklı olduğuna ve hatta kimsenin aklı olduğuna dair hiç inancım yok... o dönem birileri birine özgürlük demiş devrim demiş insan hakları demiş, başka birileri diğerine vatan demiş millet demiş sakarya demiş; bu ülkeyi bölmek istemişler ve bizimkilerde kuzu kuzu bölünmüşler,kuzu kuzu lafı zararsız bölünmüşler demek değil adeta seve seve bölünmüşler demek...

yukardaki hikayedeki gibi polisler hiç az değilmiş o zaman, ama ben biliyorum ki; özgürlük savaşcısı insan hakları savuucusu devrimcinin biri de kurşunların önüne beni siperedip kendini kurtarmıştı, daha 3 yaşımdaydım...

bi tane akıllı adam yokmuş o zamanlar...
daha öncede yazmıştım
savaşlarda kazanan yoktur
hele iç savaşlarda hiç olmaz
biri kaybeder diğeri daaha fazla kaybeder...

Hiç yorum yok: