4 Eylül 2008 Perşembe

miçoya mektuplar


geminin kıç tarafında oturmuş,
ağlamaklı bir kız çocuğu,
ağlayamamak mı sorunu,anlatamamak mı?
okadar çok anlatacak şeyim var ki;
o kadar çok ağlayacak şeyim varki;

keşke yarısını anlatabilsem, keşke yarısını ağlayabilsem diyor...


keşke hepsini anlatabilsen
keşke hepsini ağlayabilsen, içinde ne varsa dökebilsen,
omuzlarındaki ağırlıkları yere bırakabilsen keşke...

yerden ben alabilsem,
kanayan yerlerine merhem sürebilsem,
ıslak gözlerini silebilsem; (baş parmağımın içi ile)
yolun sonunda bir ışık var diyebilsem,(buna kendimde inanarak)
sıradan olmaya gerek yok
şurda huzur var diyebilsem;

"neden"lerine
"çünkü"ile başlayan cümlelerle cevap verebilsem.

tek bir şey var aklıma esen

sebepsizliğimizin çözümü bizde desem...



balıklara takılırsan bir oltanın ucunda ki iğneye kadar gider yolun
sen kuşlara bak
martılara hatta,
yıldızları seğret
bu gece geminin güvertesinde yat da,

1 yorum:

Figen dedi ki...

Güzel şiir de Alpciğim, altına yazsan adını kim yazdıysa; sen mi, başkası mı? Bilsek de ona göre yorum yapsak:) Şimdi başkasının yazısıysa sen şöyle demişsin, şunu yansıtmışsın yazmak doğru olmaz:)