14 Aralık 2008 Pazar

joseph ve tavşan fıkrası...

Joseph ile Antalya’da geziniyoruz. Hani bir tablodan dilek çeken tavşanlar vardır ya, işte adamın biri bir tezgah açmış dilek kağıtlarını katlamış, tavşanı da tezgaha oturtmuş, bekliyor. Joseph tezgaha yaklaştı;
- Tavşan kaç para?
( benim koptuğum an)
- Satılık değil birader
- O zaman bu tavşanı buraya neye koydun?
(artık ben iflah olmam dediğim an)
- Gel Allah iyiliğini versin gel, o tavşan dilek çekiyor
- Nerden?
(yeter benim dayanma sınırımı aştığımız an)

Hiç yorum yok: