27 Nisan 2007 Cuma

aşk bAŞKalaşıyor

aşk bu zamanın ölçüleri ile anlatılamaz ve anlaşılamaz...
o ilkel bir acıdır
yaban bir ağrıdır, gelir içimizdeki eski bir şeylere dokunur
ve sonra bir yol açılır
perde iner... yolculuk başlar...oyun tertip edilir...
zaman aşkı görünce ileri değil,içeri yüreklere,
derinlere doğru işlemeye başlar
hiç bilmediği hislerle buluşur...yükü ağırdır... insan içerde bir yerlerde kendiyle karşılaşır...hem dışındadır
hayatın hem içindedir bir yüreğin...kim söylemiş hatırlamıyorum: aşk
varlığın değil yokluğun acısıdır... ve kimdemiş hatırlıyorum ama
söylemeyeceğim;
aşk ölmüş çoğu yürekler de... sana aşık ama ötekinin kredi kartı daha
yüklüymüş...

bir sertab erener şarkısı duruma ne kadar uyumlu böyle:
incindim incitildim derinden
tesadüfen karşılaştım
içimde kendimle...

iki adam aynı aşkı taşıyor yüreklerinde
biri aşkını yaşıyor doyasıya
diğeri kor ateşlerde yakıyor yüreğini
aşkı yaşayan tüketiyor kısa zamanda
diğeri seslenemiyor bile buhranlarda
can-kan dinliyor

"dayanamadım sana gülüm dayanamadım
ne yaptımsa sana yaranamadım
kaldır ellerini hobbbaaaa"

aşk yaşanamadıkça büyüyor
yaşandıkça tükeniyor...

4 yorum:

Figen dedi ki...

Ya, Alpcigim kendi yazılarının ya da başkasından alıntı yaptığın yazılarının altına kimin olduğunu yazsan da biz de bilsek:) Bu yazıyı sen yazdın diye tahmin ediyorum. Kim yazdıysa da, çok güzel olmuş.

Kesinlikle katılıyorum; Aşk yaşanamadıkça, tam olarak doyurulmadıkça gözde büyüyor,yüreğinde daha fazla yer kaplıyor. Yaşandıkça, zaman geçtikçe ağırlığı çoğunlukla azalıyor...

efendinizm dedi ki...

figenciğim bu blog taki yazıların hepsi bana aittir... başka yerlerde gördüğün tanıdık cümlelermi var yazılarımda?

ayrıca "efendinizm" benim blogtaki imzam...

Figen dedi ki...

Tamam canım kızma, emin olmak için sordum:)tanıdık cümle filan yok...Yazmaya da, yoruma da devam:)

efendinizm dedi ki...

kızmak yok, olamaz da zaten ışık tutmak var değişim var ve yol bulmak var ve bunlar sancılı olabiliyor :)