işte dopdolu bir film, çok alt yazısı var. filmin ismi "mavi gözlü dev"
"bursada cezaevi, kapatmışlar bi devi
ellerimi ısıtan yüreğinin alevi"
diye başlıyor film... vatan hainliği ile suçlanıp tutuklanıyor nazım, birileri ondan nefret ediyor ölümüne, birileri adeta tapıyor ikisinin ortası yok gibi... filmin içinde kendini şöyle tanımlıyor bi ara sevdiğine;
"aşık olmayan adam bi halt olamaz, diye yazdım kemal tahire. ben aşık olduğuma göre şairlikten öte bişeyim herhalde"
sene 1940'lar, ikinci dünya svaşı patlak vermiş,sonra devam ediyor sevdiğine anlatmaya;
" şeker bulamıyoruz bizde üzümle içiyoruz çayı, ellerine sağlık kalbimin kızıl saçlı bacısı"
yahu insan aşık olduğu kadına kalbimin bacısı der mi? şairse der... çünkü şairin cümlesine aldığı kelimeler değil, dışarda bıraktığı kelimelerdir anlattığı...
yine filmin ortasından geçipte fazla göze batmayan ama çok şey anlatan bir söz;
"mesele esir düşmemekte değil,
teslim olmamaktır mesele"
ve asıl mesele şu; önce filmden üçlü bir dialog vereyim, nazım hapiste aşık olduğu kadın ile açık görüşte, o sırada nazıma aşık olan kadın geliyor içeri;
nazıma aşık olan kadın "ben yalnış zamanda geldim galiba"
nazımın aşık olduğu kadın ayağa kalkıp çıkarken " hayır asıl ben yalnış zamanda geldim"
nazım sadece "pirayeeee" diyebiliyor ama gitme diyemiyor
şimdi soru şu vatanına böyle aşık,bi adam nasıl vatan haini olarak suçlanır, yargılanır ve mahkum edilir?
delice sevdiği kadına ihanet edebiliyorsa;
kimse kızmasın, vatanına da aynı şeyi yapmış olabilir...
güzel bir film, final sahnesindeki şiir çok güzel, zaten şiir tadında bir film...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
20 yorum:
Aynı anda çok kadını sevmek midir? ihanet kuzen. en suçlumuz hangimiz?
yok değil, böyle değil.Kaç yüreğin varsa o kadar seversin, say bakalım kuzen kaç tane?
iki yürek te ne saçmalıktır kuzen, iki yürek olmaz iki yüzlülük gibi bir şey o, iki kadını sevmekte ne saçmalıktır kuzen, biri yalandır, kendini kandırmadır...
ben saydım tek yüreği var, ve gördüm kaptanımın o tek yüreği kocaman ve mangal gibi sıcak... nazımı sevmesede biz onu çok seviyoruuuz...
iki yürek, iki kadın,ikisinide sev ihanet değil, peki senin kadının ikinci bir erkeği sevsin istermisin? sümme haşa olur mu öyle şey kadın senin dilin ne söyler böyle kır dizini otur kıçının üstüne...aslında dileğiniz şu dört yürek, dört kadın...işte erkek milletinin geldiği nokta bu,du bakiiim zaten o noktada değiller miydi hep.
ağzına sağlık deniz, bu çoktan seçmeli aşk palavrası yüreksizlikten başka bişey değil... kaptan sanada kızdım beeee her şeyin çok iyide nazıma öyle demeeeee noolur.
kızlar, yüklenmeyin kuzenime öyle. herkesin öğrenecek çok şeyi var kuzeniminde öğreneceği çok şey var. hayata at gözlüğü ile bakmamayı öğrenecek daha, insanların hata yapabileceklerini öğrenecek, nazımın insan olduğunu öğrenecek. şairliğine en çok ben hayranım onun ama bu hayranlığım onun hatalarını görmeme engel değil. mesela nedir bu nazımın moskova-lenin hayranlığı? siz bilirmisiniz; leninin stalinin 50 milyondan fazla insanın ölümüne sebeb olduğunu. bilirmisiniz siz stalinin hergün ölüm listelerine bakıp bakıp keyiflendiğini. bilirmisiniz siz çeyrek milyon insanın canını nasıl yaktıklarını. bilirmisiniz;dünya tarihinin en korkunç lideri kabul edilen hitlerin onlardan daha az ölüme ve acıya sebebolduğunu.bilirmisiniz farklı yollardan gidip bunların aynı kapıya çıktıklarını. bilmezsiniz tabi körü körüne bağlanmayın hiç bir şeye sorgulayın kimseyi ilahlaştırmayın, hayranlığınız hatalarını örtmesin kimsenin. bakın ben hitlerden ne kadar nefret ediyorsam leninden de o kaaa nefret ediyom, nazımı ne kadar seviyorsam o kaaaa sorguluyorum...olay budur... ben ona hain demedim sadece sevdiği kadını aldatan adam sevdiği vatanıda aldtamış olabilir dedim...
şaiirin dediği gibi kuzen ve saz ekibi, "bir kadını sevmek haksızlıktır bütün kadınlara, bütün kadınları sevmek haksızlıktır bir kadına". ve orhan veli gibi bütün aşk şiirleri kendisine yazıldığı sanan kadınlar şair onları ortalık yere yazar kadın üstüne alınır.yürek bir tanedir. Çünkü yürek hicaz narıdır. tane saymak lazım, sayın bakalım kaç tane? Bin yüreğim olsa bin kez aynı anda farklı kadına vermek sevdalanmak isterim. kahretsin ki bir yüreğim var. işte bu yüzden bir yüreğe sığdırılamya çalışan bin sevda placebo etkisi yaratıyor bünyede. ve bir kadın için bin yürekli koca bir devi küçücük, ufacık bir çocuk yüreğine dönüştürmek isterim ama. ben bin yürekli, kızıl sakallı,koca bin zabeniyim, yani kadınlar için dünyada gılman benim. işte siz şunu sorgulayın. sevmek, sevmek midir? sevilmek midir? ben buldum cevabını siz bence sevmek ne demek eskiciden kalma kelimlerle aramayın. yeniden sözlükler yazın, kavramları yeniden öğrenin. bin yürekli kocaman sevdaları olan bu küçük çocuktan daha yüce ise sizin sevginiz, ben sevilmeye gidiyorum, siz sevmeye :))))
Not: nazım için tek sözüm var.
Şairler, filozların zorlaştırdığı kavramları ve hayatı çözen insanlardır. ve nazım bunu başarmış nadir insanlardan.ve ben şair olmak istiyorum bunca filozofcuğun arasında.
ehhh be kuzen, seninle futbol üzerine tartışdığımızda da böyle yaptın be yaaaaa... ben sana tartışma için geniş bir yelpaze sunuyorum sen ucundan küçük bi parça koparıp o konuda kısırlaştırıyorsun sohbeti. ooohhoooo bin yürek mi demek ki senin hayatına giren kadınlar senin
için bu kadar küçük ve değersiz baksana bini bi yüreğe sığıyor. benim sevdiğim kadın ise yüreğimde ki bin nar tanesinide dolduruyor hiç yer bırakmıyor başkasına ve hatta taşıyor ve o taşmalar vucudumun ve ruhumun geri kalanına ızdırap olarak geri dönüyor.aşk acısı da bu zaten. seni çok rahat gördüm bin yürek bin kadın sıfır acı ne alaaaa memleket...
nazımın şairliğine gelince ben ona laf ettirmem zaten ama nazım sadece şair olarak kalsaydı daha çok severdim, o hem şair olmak istedi hem flozof. hayatı zorlaştırdı önce çözmeye çalıştı şiirlerinin gücü yettiğince. böyle diyorum çünkü ne kadar bilirsen bil anlattıkların karşındakinin anladığı kadardır.çözdüm zannedersin anlaşılmamışsındır belki...
bence kuzen sen sabitledin fikrini, ben böyle bişey demiyorum ki. aşk güzel birşeydir ızdırap veya acı değildir. Keşke bin kere sevdaya tutulsam diyorum sen diyorsunki sen sevdayı basit biliyosun. Ne yani bülbül olmak suç mu? yada solan gül için ağlar mı? bülbül. Sadece ara sıra sesi çıkmıyor oda dut yerse. Ben tut yediğim halde susmuyorum. Kavramlarım herkesle aynı değil hayat algım biraz daha farklı belkide ondan
aşk her duyguyu iinde barındırır güzzelliğide ordadır. bülbül olmak suç değil, insan olmk önemli, aşık olmak mühim ve zor. herkes öter iyi yada kötü.
tamam kuzen bence sen ne istediğini bilmiyosun...gerçek aşkı bulmuş olsaydın böyle bin tane istemezdin, sen gönül eğlencesinden bahsediyon bence...
ben bişey demiyorum. siz benim ne hissetiğimi bile anlamış, yorumlamış ve yargılamıssınız, sonra aynı eskici kelimeleri ile benimkinin gerçek aşk değil heves olduğunu bulmuşşunuz. kavramları yeniden doldurun kuzen, sözlükleri yeniden yazın.
Vatan aşkıyla bir kadına duyulan aşkı karıştırıp yargılayan bir cümle hele de Nazımın vatan sevgisini sorguluyorsa...
Bu cümlenin nesi doğru ki derim ben :))
Vatan üstüne yazılan en güzel şiirleri yazan adamın vatan sevgisini tartışmak..? Peh .Yani sizin dediğiniz ya bu adam o duyguları hissetmeden yazdı ya da hissettiklerini abarttı.Her halukarda yazdıklarına saygısızlık olur bu.
Toparla bakalım cümleni..Nazımın şiirlerini seven adam böyle yazarsa gerisi ne yazsın artık bilemem..
cümlemi toparlamak mı? cümlenizi toparlarım... ama siz anlamıyorsunuz nazımın bir insan olduğunu anlamıyormusunuz... ihanetin biri de bir bini de bir dir. kadını vatanı olmaz... kaldı ki ben yargıda bulunmadım dedim ki bir insan aşık olduğu kadına ihanet ediyorsa, bunu çok sevdiği başka şeylerede yapabilir dedim sadece acaba sorusu sordum... peki sen sevdiği kadına yazdığı şirleri biliyormusun demek ki o şiirleri yazarken abartmış yada içinden gelmediği gibi yazmış... türkiyenin sorunu bu herkez birilerini sevmeyi abartıp onu insanlıktan çıkarıyor ve tanrılaştırıyor... atatürkede böyle yapıyorlar ilkokul çocuklarına sorsanız atatürk yemez içmez girdiği her savaşı kazanan bi savaş tanrısı diye tarif ederler oysa atatürkte bir insandı kadınları çocukları ve rakıyı çok severdi çok büyük işler yaptı ama insandı hatalarda yaptı...kimse bize atatürkü doğru dürüst anlatmıyor kimse bize nazımı doğru dürüst anlatmıyor... onların izinden gidiyoruz ama nereye gittiğimize bilmeden, yürüyoruz neye bastığımıza bakmadan, nasıl olsa atatürk doğru yolu göstermiştir sorgulamadan devam et, nasıl olsa nazım hatasızdır ne derse yap sorgulama... yok böyle bişey...nazımın kişiliği başka bişey şiirleri başka bişey... kurtuluş savaşı destanını ismet paşanın ismarlaması ile yazdığını biliyormusun, oysa ısmarlama şiir yazılmaz ısmarlama şiir duygularının dışında olur abartı olur ve bana göre bir şeyi bir kere yapan her zaman yapabilir... işte ben bunu sorguladım...yargılamadım...midir acaba dedim...dir demedim...beyninizi çalıştırın harekete geçirin istedim...tanrıları yıkın insana ulaşın istedim...
kuzen sana yazacak bişeyde bulamıyorum yine sıkıştığında "eskici kelimeler" felan diye hakaret edip sıyrılıyorsun işin içinden. ne diyeyim sana ben? eskiciyim ve herşeyin eskiden daha güzel olduğunu düşünüyorum yeni dediğiniz hiç bir şey bana uymuyor mantığa uymuyor, eskiciyim kuzen değiştirdiğinizi sandığınız her şey yalan bozdunuz sadece o kadar...aşkı bozdunuz en çokta ona yanıyorum...
Neden genelde değişik bir fikir üretmeye kalkanlar hep Atatürk ya da Nazım gibi örneklere başvurur.Ben onları ilahlaştırmıyorum sadece herkesin yapabileceği ilk şeyi yapıyorsunuz..Onlar gerçekten insan oldukları için zaten Nazım iki kadın sevebiliyor ya da Atatürk rakı sofrasında oturabiliyor.Ne yani kendilerini kasıp ilahlaştırmadıkları mı suç..? Hadi canım bu yeni bir şey üretmek isteyen erkekler ya da insanlar diyelim,onlar da normal insandılar başlığını kullanmasınlar artık ya.Onlar normal değildi, herkesten çok farklıydılar,herkes herkesten farklıdır ayrıca..Sadece hayata bıraktıkları başkalarından farklı.Ismarlama yazmış belki şiirleri ama sonuçta enfes yazmış.Ne yapalım yani amaca uygun olmamış diye kimseyi bu şekilde etiketleyemeyiz. Hadi o zmaan para var, çare var, ısmarlayan var neden ortada böyle düşünen ya da yazan insanlar yok.Ya da Atatürk örneğini de kabul etmiyorum aslında.O kimseye benzemiyor işte..Neden görmedik..? Kıyısından ,köşesinden bile yakalayanı yok işte.Hiç mi normal insan doğmuyor buralarda ..? Hem ne zamandır kadınları sevmek saçmalık ki ya da çocukları..? Ya da rakıyı..? Normal erkeklerin yaptığı ne..? Kadınları sevip bazıları yalnız bazıları beraber yaşlanıp ölmek değil mi..? Arada rakı içenler de var ama neden kurtulmuyor hala ülkemiz bazı dumurlardan...?
asortik hanım, kusura bakma adını bilmediğim için böyle yazdım şimdi sen bulafa alınırsın diyede paragrafın girişinden bu yana kıvranıyorum, açıklama yapacam diye...her şeyi o kadar çok yalnış anlamaya müsaitsinki, ben nerede dedim atatürk ve nazım normal insanlardı diye bunu bana anlatırmısın, yazdım mı acaba diye yukarılara baktım yok öyle bişey aksine ben nazımın en büyük hayranlarındanım dedim atatürk çok büyük işler yaptı dedim , sıradandılar diye yazmadım sen nereden çıkardın bunu anlamadım yahuuuu...benim söylediğim şu; sende aynısını söylüyosun aslında haklısın iki kadını sevdi belki on kadını sevdi çünkü insandı bende onu diyorum ama vatan konusunda da acaba dedim sorguladım çünkü insandı.nazımın moskova ve lenin hayranlığını da göz önüne alınca acaba mı dedim hepsi bu... atatürke gelince keşke 12 yıl daha yaşasaydı şimdi süper güçtük, keşke onu anlayabilseydik şimdi hiç bir sorunumuz yoktu. keşke ondan sonra yönetici olanlar onun tırnağı olabilselerdi. ama yine yalnış anlamışsın ben onun kadınları sevmesinin çocukları sevmesinin rakıyı sevmesinin saçmalık olduğunu nerede yazdım yine uydurmuşsun bi tarafından kusura bakma...aksine ben onun insan taraflarını vurgulamak için yazdım onları. ben onlara normal insan demedim insan dedim fark var arada... lütfen benim yazdıklarımı önyargısız oku doğru anlamaya çalış ve yazmadığım şeyleri uydurup iftira atma bana...sende onların insan olduğunu kabul ettiğine göre tartışılabilir oldukları konusunda da mütabakata varalım artık. sen bana onların iyi yanlarını anlat ben sana onlar hakkında bilmediğin insan yanlarını anlatayım, yani önyargısız fikir alışverişi yapalım inan onları her yönleriyle tartıştığımızı duysalar çok mutlu olurlar...geçen gün sana bir önceki yorumu yazdığımda tv yi açtım akşam, haluk bilginerin oynadığı atatürkü canlandırdığı iş bankası reklamını gördüm, böyle bi tesadüf olmuş şaştım, orada atatürkün eline diken batıyor ya işte ondan sonraki konuşmalara dikkat et benim anlatmak istediğim şeyi anlatıyor...atatürkün elide kanar bunu anlayın artık...
Bana asortik krep diyebilirsin :) bir önceki yorumunu oku da nerden uydurduğumu gör lütfen ..
Yazdığın kelimelerin manası ne ..? sanırım kafandakileri kelimelere uygun dökemediğinden anlatamadın düşüncelerini..Kendi kendine çelişen bir yapıda cevapladın ne yapalım yani kim okusa aynı anlardı.ben sadece anladığımı yazdım :))
kimsenin sana cevap yazmaması belki de benim güzel sorular sormamda saklıdır :P
Neyse sadece vurgulayamadığın yerleri vurgulamış olduk beraber..Seni gidi normal insan seni :) Hem o reklamdan etkileniriz tabii ki o reklam senin yazdığın blog.Eğer bloglar daha etkili olsalardı reklamlar o kadar pahalı olmazdı di mi ama..?
Benim iş kolum turizmde iletişimde biraz :) Sen de artık bir yanlışlık üzre denizde karşılaşırsak moralimi bozarsın ödeşiriz :))
Reklam daha güzel anlatmış işte senin yazdıklarından ne yapalım söylemek lazım böyle şeyleri :)
seni gidi burnu büyük seni, demek meslektaşız turizmci olduğumuza göre bir gün bir yerde karşılaşırız elbet belkide sizin şu festivalde :) reklam meselesine gelince bişeyler daha etkili yollarla yani parayla anlatılınca mı değerli oluyor, blogcu anlatırsa önemi yok ama reklamcı anlatırsa aynı şeyi önemli... çok saçma. dedim ya sen benim yazdıklarıma önyargı ile bakmışsındüşünmeden kusmuşsun içinde ne varsa... ayrıca ben önceki yazılarımı okudum tekrar tekrar, sanırım benim anlatma sorunum değil senin anlamak istememe sorunun bu durumu doğurdu... ayrıca hiç kimse yorum yapmıyor diye okurum olmadığını da nerden çıkardın, okuyanım var allaha şükür... hem yine bir yalnış algılaman var ben senin yazdıklarına kırılıp moralimi bozmadım ki; sadece insanlar beni neden hep yalnış anlıyor o üzüyor beni ve neden hiç kimse ön yargısız olamıyor ve neden hiç kimse okumuyor araştırmıyor ve neden herkez kafasına yerleştirlen küçük şeyleri yeterli görüyor kendine... neyse seninle fikir alışverişi yapmak iyi geldi aslında beni okuyan herkesle böyle fikir alışverişi yapmak isterim beni okumaya ve önyargısız sorgulamaya devam et olurmu krep ciğim...
Yorum Gönder