11 Haziran 2007 Pazartesi

angelanın külleri...

geminin seğir defterine not düşüldü dün akşam,
frank mc court'un insanı başka dünyalara
götüren hayat hikayesinin notları...
bazı sözler var; sanal alemin ulaklarıyla herkese
ulaşan tek tek sayılmış gibi istatistiki bilgiler
içeren amacı insanı düşündürmek olan sözler.
"eğer bu akşam tok yatıyorsanız
3 milyar 400 bin 988 kişiden daha iyi
bir hayatınız var demektir" tarzında...

eğer yukarılara bakıp kendinizi küçük hissediyorsanız
aşağılara bakın binlerce karınca
ayağınızın altında ezilmek üzeredir...
eğer sadece aşağılara bakıp kendinizi büyük görüyorsanız
kafanızı kaldırıp yukarıları bakın
binlerce devin ayakları altında ezilmek üzere olabilirsiniz...

işte frank mc court bu kitabında anlattığı
kendi hayat öyküsü ile aşşağılara bakmanızı amaçlıyor
onun hayatını okuyunca eminim oturup halinize şükredeceksiniz

"geriye bakıp çocukluğumu anımsadığımda, nasıl hayatta kaldığıma hala şaşarım. kötü bir çocukluk geçirdim, mutlu bir çocukluğun pekde kayda değer bi tarafı yoktur zaten.
sadece mutsuz bi çocukluk geçirmiş olmak da, mutsuz bir irlandalı çocuk olmak kadar kötü değildir.bundan da kötüsü mutsuz bir irlandalı katolik çocuk olmaktır"

kitaba böyle başlıyor frank ve daha ikinci paragrafta edebi gücüyle can yakacağının sinyallerini veriyor.

"dünyanın her tarafında insanlar acılarıyla övünür yada sızlanırlar.ama hiçbirinin çektikleri irlandada yaşananlarla kıyaslanamaz.Yoksulluk, boş konuşup atıp tutan ama hiç bir işi beceremeyen alkolik bir baba, ateşin başında sürekli sızlanan dindar ve ezik bir anne, sahtekar rahipler,zorba okul müdürleri,ingilizler ve onların 800 yıldır bize yaptıkları"

bu kitabı okuyunca irlanda ve geçmişinde çektiği acılar hakkında geniş fikir sahibide oluyorsunuz bizim böyle acılarımıza dokunan yada bizi olduğumuz gibi dünyaya anlatan yazarlarımız yok mu varsa bile onlara değil "bir milyon ermeni'yi ve otuz binden fazla kürt'ü kestik" diyene veriyorlar nobel ödülünü...

"nemli bir şehirdi, yağmurdan kaçmak için hepimiz kiliseye koşardık sığınağımız ,güç kaynağımız ve bulabildiğimiz tek kuru ve kapalı alan. ıslak ıslak birbirimize sokulur vaazları dinlerken sızardık. limerick dindarlığı ile ünlüydü; ama biz bunun sadece yağmurdan kaynaklandığını bilirdik"

ömer hayyamın bir dörtlüğü aklıma geldi bu paragrafı okurken
"camiye gittim bugün, ne dua etmeye ne namaz kılmaya
eskiden aşırdığım kilim eskidi, yenisini aşırmaya"

"babam malachy eski IRA'ya katılmış ve nasıl bi belaya bulaştıysa başına ödül konan bi kaçak olup çıkmıştı. küçük bi çocukken onun seyrelen saçlarına çürük dişlerine bakar, böyle bir başa kim para verir diye düşünürdüm. üç yaşıma geldiğimde babannem bana bir sır verdi;baban senin gibi küçükken kafa üstü düşmüştü kazaydı elbet ama bir daha asla eskisi gibi olmadı. başının üstüne düşen insanların biraz garip olacaklarını hiç aklından çıkarma"

itiraf ediyorum bende iki yaşımda kafa üstü düşmüşüm hemde ikinci kattan :)

"babam new yorka gittiğinde içki yasağı ile karşılaşınca
işlediği günahlar yüzünden cehenneme geldiğini düşünmüş"

ve angela; mc courtun annesi oluyor...

2 yorum:

burcu ç.kaya dedi ki...

şu sınav geçsin kitap okumaya başlayacaz...:)ilk olarakta angelanın küllerini okumayı düşünüyorum.

gülsüm dedi ki...

abi angelanın külleri sendemi?yoksa evdemi?hep okumayı düşünmüştüm artık okumak istiyorum