9 Ocak 2010 Cumartesi

haRRbiden gerçek üstü konuşmalar.3 (öteki olmak)


Alp:
senin anlattığın bir şair tarifi değilde, ne bileyim insanüstü bi varlık tarifi gibi, yani herhangi bir insanoğlunun buna gücü yetermi emin değilim...muhtemelen yetmez… belki mevlana bunu başarmış olabilir ama belki de biri çıkar mevlananın bile bunu başaramadığını gösteren bazı dizelerini getirir önümüze, yani "ne olursan ol gel" sözünde geldiğin gibi gitme manası da var aslında... dedimya seninle tartışmak ki tartışmayı fikir alışverişi olarak görüyorum ben, beni mutlu ediyor çok güzel anlatmışsın anlatmak istediklerini ve şiirinde çok güzel, ama benim şairlik anlayışım da bu sınırlar yok, kalıplar yok, bu olmalıyım yok, güzele doğru yürürsen zaten inançları değiştirirsin tek laf etmeden...


Alp Arslan Işık
"inanmak gerçeği bilmek istememektir" f.n. bende tüm manasıyla değilse bile destekliyorum bu sözü... ama inanmak kelimesini; hiç sorgulamadan kabul etmek olarak düşünmüyorum ben... sorgulayacağım tabi ki inandığım şeylerin manasına tam varabilmek için..

Çağlar Şahin
tabiki kalıplara sıkışmamak lazım. zaten benim de bu yönde düşüncem. ama kalıplara sıkışmamak için bir tarafa ait olamamak gerekir. sen şöyle düşün. gs kadorsunu say desem inciğine cincine kadar sayarsın.ama bir başka takımı sayarken zorlanırsın. buda normaldir. ama işte burdada onunla aynı düşünmen imkansız. aslında diyorsun ki ben fener için sevindim. bu sence fenerin rakibi olarak yaptığın bir sevinçmiydi. değil gene taraf olarak sevindin. bu seferde türk tarafı olarak sevindin. bir gün bir gs fb maçından sonra gs kaznamışken fenerli kadar üzülmemişsen sen taraf olmuş olursun ki buda senin onlarla aynı şeyi düşünmeni engeller. işte şair takımı anlatan değil. aynaya başka açıdan bakan olmalı. oyuna bakıyor olmalı mesela. mesela kendini futbol topu hissetmeli imgeleri farklı bulmalı. bir tarafın yerine geçerken üzülmeli. diğer tarafta sevinmeli. yapısı gereği sade içinde müsabaka olan, kazanım ve kaybedim olan şeyler aslen beni üzüyor. birinin kaybedimi bir diğerinini kazanımı olduğu oluşumlardan uzak durmalı derim hep. işte tamda spor ruhu buna aykırı. uzun bacaklı koşucular. atletik zenciler. kafası çok çalışan metametikçiler insanları üstün özellikeleri ile yarıştırmak yerine. insanların eğlenecekleri birşeyler yapılsa.

çağlar: yani neyse gene dağaldı konu. ama özünde şu var. sen hiç bir pkklı gibi düşündünmü? yada şehit annesi? yada ordaki olayların içinde sıcak çatışmalar yaşamış bir asker. bir kürt annesi gibi? ben düşündüm ama sadece düşündüm. yaşamla düşünce arasındaki en güzel söz "bin hayal bir gerçek kadar haz veremez" yani insan bir ötekisi asla olamaz. oldum diyen, acını sen kadar yaşıyorum diyen. seni anlıyorum diyenlerin yalan söyledikleri aşikardır. şairde bunu beceremez. öteki olup düşünmek zorundadır. bunu düşünmemiz gerekitğini herkese anlatmalıdır. şair ıslık çalar. dinleyen ya muziği dinler resital olarak. yada peşinden gider koyun olarak. ama şair ıslık çalmaya devam eder.

sen mütevazi olma ayrıca. şair şiir yazadandır ki yazıyoruz. şairiz demektir. kime göre iyi kimi göre kötü. bunun yargısını biz veremeyiz. ardımızda kalan ıslık nasıl dinlenirse o'yuz işte.
ben mevlanaya eremedim, onunla aynı düşüncelerim yok. olsunda istemem, benden asırlar öncesiyle aynı düşünceleri taşırsam kendime aykırı davranmış, bir öğretci olarak öğretmenimi üzmüş olurum. ben anaklarik olarak ilerki çağa bakmalıyım.Ben sekülerliğin bu çağın seçimi olduğunu düşünüyorum. kendimde bunun içindeyim. bir vatana bir millete ait değilim hissindeyim ama dünyalıyım. hiç bir kadına sahip değilim. ama bütün kadınları sevebilirim. hiç birşeye ait değilim ama herşeyi anlamaya çalışıyorum. kesin kalıplarım ve yasaklarım yok. tek değişmeyen şey her şeyin değişebileceği gerçeğini biliyorum. bir gün değişirim elbet. işte buda doğrusudur. insanın aklının ürünüdür. aklın ürünü olan herşey insanı doğru insan yapmaya bir adım daha yakşaltırır. ne zaman akıl ve mantıktan uzak inanınımlara devam ederiz. ki o gün mevlanada buluruz belki soluğu. bu da yanlıştır demiyorum. bu da seçimdir.


Alp:
tarafsız olduğumda zaten gs li değilimdir ve fenerlinin yerine koyamam kendimi, yani tarafsız olmak seninde dediğin gibi futbol topu olmakla mümkün futbol topu kadar sessiz, ve algısız yada o futbol maçı oynanırken yaşadığın şehirde, senin o maçtan bihaber olacak kadar uzak olmanla mümkün tarafsız olmak...tarafsız olmak dışında kalmak gibi hayatın ve bir gereklilik değil bence...sen söylüyorsun "öteki" ile aynı düşünmem imkansız . düz bi çizgidir tarafsızlık, ve tıpta düz çizgi ölümdür...hayat zikzakların iniş çıkışların arasındaki çalkantılarda vardır bir nevi...haklısın fener için sevinmemiştim türk tarafında olduğum için sevinmiştim zanetti ısırınca o topu, alın işte hep siz mi ısırtacaksınız topu demiştim belki de:)))) o dediğini de yaşadım belki, feneri yenmiştik ve çok sevdiğim fenerli bi arkadaşım neredeyse ağlamaklı olmuştu, o an sevincimi içime gömdüm onu daha üzecek şeyler söylemedim, omzuna elimi attım "hep siz mi yeneceniz olum bi kerede biz yenelim dedim" gülümsedi o an gs nin kazanmasından daha çok mutlu oldum ama buda tam fenerli yerine koymak değil kendini arkadaşıma üzülmek olabilir, ama bu kadar yani daha fazla fenerli olamam kimse olamaz daha fazla "öteki"... futbol asla sadece futbol değil...

alp: aynı takımı tutup rakip gol yedi diye sımsıkı sarıldık kardeş olduk hiç tanımadığım biriyle,
hakem golü vermeyince kavga ettik düşman olduk kardeşim kadar yakın biriyle,
ilhan mansız senegale altın golü attığında dev ekrana doğru koşup onunla beraber vurdum voleyi ve yine tanımadığım biri bana sarıldı yerlerde yuvarlandık belki sımsıkı sarıldığım pkk lıydı, belki hayatta hiç hazzetmeyeceğim biriydi, bana tamamen ters biriydi ama sımsıkı sarılmış kucaklaşıyorduk aynı taraftan olmuştuk o gün... işte bu kadar öteki olabiliriz ancak...

şairliğime gelince şair şiir yazandır ise ben şairim, ama şair şiir yaşayandır ise şair olmaya doğru yönüm, ilerliyorum, şair şiir gibi yaşar hayatı ve her güzel şeye şiirle gider...

mevlanaya ermek ne mümkün zaten 800 yıl önce söylediklerinin üzerine bugün hala yeni bişeyler konulamamışsa mevlananın suçu değil bu, bu bizim eksikliğimizdir, onun düşüncesinin üzerine çıkabilseydik sence hala hatırlanır mıydı?

eğer herkes “ne olursan ol gel” diyebilseydi senin istediğin dünya olurdu ,bu manada bence mevlananın yolundasın sen, tıpkı ikimizin satırlardır başka şeyler yazıyormuşuz gibi anlatıp aynı şeyleri dile getirdiğimizin farkında olmamamız gibi.

Hiç yorum yok: