26 Nisan 2010 Pazartesi

Fanatizm ve onur…




Fanatik fenerli

“ dün akşama kadar fanatik fenerliydim. Dün Galatasaray bursa maçını izlerken galatasarayın kazanmasını istedim ve dün akşam sahada gerçek bir futbol maçı izledim. Gerçek futbolu gördün, daha önce nefret ettiğim keitanın insan olduğunu gördüm, o yerde kıvranırken onun kadar canımın acıdığını gördüm. Barosun gol kaçırdığında guiza gibi üzüldüğünü gördüm. Hakemlerin Galatasaray aleyhine saçma sapan kararlar verdiğini gördüm. Fanatik gözlüklerimi çıkarınca futbolun daha güzel olduğunu gördüm…”

Fanatik g.saraylı

Bende maçtan önce ve maç esnasında değişik duygular yaşadım, maç berabere bitmesin öncelikle bursa kazansın olmazsa Galatasaray kazansın istedim. Hangi kalede olursa olsun her gol pozisyonunda heyecanlandım, kaçınca da üzüldüm. Hem bursa kalecisine hem g.saray kalecisine bütün hünerlelrinizi bu maça mı sakladınız diye kızdım. Hatta son dakikalarda ivan ergiçi son anda durduran m.topala bıraaaaaak bırak gitsin be adam o bir puanı bir tarafımına mı so..caksın diye bağırdım…
Ve maç 0-0 bitince kahroldum sağı solu yumrukladım temiz hava almak için dışarı attım kendimi… sakinleşince oturdum ve düşündüm. Ben sahada olsaydım kendi kaleme gol atabilirmiydim, yada yanımdan geçip giden sercana dokunmaz bırakırmıydım, fener şampiyon olmasın diye ahlaksızlık yapabilirmiydim. Sırf bunun için onurumuzu kaybetmeye değermiydi… değmezdi elbet dedim.

Ben değil miydim Galatasaraylılık skor tabelacılığı değildir diyen, galatasaraylılık onurlu bir biçimde ölene kadar sevme biçimidir, diye…

Ve maçtan birkaç dakika sonra sinirim geçince Galatasaraylı tüm futbolcularla gurur duydum; onurumuzu satmadıkları için…

ama yinede fenere sataşmadan edemeyecem:))
"bir gün herkes fenerli olacak" diyorlardı...
gün oldu devran döndü tüm fenerliler bir gün galatasaraylı oldu:))))

Hiç yorum yok: